Kahve Dünyası’ndan 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’ne Özel Araştırma!

Türk Kahvesi kültürünü yaşatma ve bu kültürel değeri tüm dünyaya tanıtma misyonuyla hareket eden Kahve Dünyası, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü özelinde kahve tüketim alışkanlarına dair gerçekleştirdiği araştırmalara bir yenisini daha ekledi.  15 ilden 1650 kişinin katıldığı araştırmanın sonuçları, Türk Kahvesi tüketim alışkanlıklarının son 3 yıldaki değişimine de ışık tutuyor. Araştırma sonuçlarına göre katılımcılar en çok evde, sohbet eşliğinde içilen Türk Kahvesinden keyif alıyorlar. Önceki yıllarda daha çok ‘orta’ içilen Türk Kahvesi artık ‘sade’ olarak tercih ediliyor. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu Türk Kahvesinin dünya genelinde yaygınlaşmasını, bu eşsiz lezzeti herkesin bilmesini ve tüketmesini istiyor. Araştırma; ikram kültürünün hala yaşatıldığını, misafire pişirilen kahveye ayrı bir titizlik ve özen gösterildiğini de ortaya koyuyor.

“Hepimizin Ortak Noktası” Kahve Dünyası, her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’ne özel bir araştırma gerçekleştirdi. Her yıl düzenli olarak yaptığı araştırmalarla değişen tüketici alışkanlıklarını analiz ederek arşiv niteliğinde bir kayıt oluşturmayı hedefleyen Kahve Dünyası, bu yılki araştırmasıyla son yıllarda Türk Kahvesi tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişimi de ortaya koyuyor.  15 ilde 25 yaş üstü 1650 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma; Türk kahvesinin en çok nerede, ne zaman içildiği, nasıl muhafaza edildiği, hangi yöntemle pişirildiği ve sunumu ile ilgili dikkat çekici veriler sunuyor.

Türk Kahvesi paketini açtıktan sonra doğru muhafaza ediyor muyuz? 

Araştırmaya katılanların yüzde 60.48’i kahve paketini açtıktan sonra kutu ya da kavanoza koyduğunu, yüzde 23,1’i vakumlu kabı tercih ettiğini, yüzde 16,24‘ü ise kendi ambalajında sakladığını söylüyor. Doğru saklama yönetiminin hava ile teması kesen vakumlu kavanoz, kutu vb olması öneriliyor. Bu noktada kilitli ambalaj ve hava geçirmeyen kutu tasarımları tüketiciler için tercih sebebi oluyor.  Kahvenin tazeliğini korumak için serin, güneş görmeyen ve nemden uzak ortamlar öneriliyor. Katılımcıların yüzde 85’i kahveyi oda/mutfak ortam sıcaklığında muhafaza ederken buzdolabında saklayanların oranı yüzde 13,4. Kahvesini hazır ambalajlı alanların oranı %53 iken taze çekilmiş kahve almayı tercih edenler ikinci sırada geliyor. Araştırmada eski öğretilerden bir soru da soruldu; kahve paketini açtıktan sonra içine şeker atarak saklayanların oranı yüzde 24 iken böyle bir yöntemi daha da devam ettiğini gösteriyor. önce hiç duymadığını söyleyenler çoğunluktaydı. Araştırma büyüklerimizden aktarılan geleneklerin bazılarının yaygın olmasa

 

Misafire mutlaka köpüklü pişiriliyor

Araştırmada ortaya çıkan çarpıcı verilerden biri de Türk Kahvesinin ikram kültürünün hala büyük bir titizlikle yaşatılması. Kendine Türk Kahvesi pişirdiğinde köpüğü kaçsa da içerim diyenlerin oranı   yüzde 66,7 iken aynı durum misafir söz konusu olduğunda köpüksüz kahve kabul görmüyor. Misafire pişirilen kahve köpüksüz olursa yeniden yaparım diyenler yüzde 81’lik bir oranla öne çıkıyor. Bu veri, misafire pişirilen kahvenin hâlâ daha çok önemsendiğini ve bazı değerlerin geçmişten geleceğe uzanan bir miras olarak yaşadığını açıkça ortaya çıkıyor.

 

Türk Kahvesini tüm dünya tanımalı!

Araştırmada katılımcılar, Türk Kahvesi kültür ve geleneğini en çok hangi kıtada yaygın olarak görmek istersiniz sorusuna da dikkat çekici yanıtlar verdi. Buna göre, 2 kişiden 1’i Türk Kahvesinin en çok Avrupa’da yaygın olarak içilmesini istiyor. Avrupa’yı, Asya ve Amerika takip ediyor. Katılımcılar espresso tüketiminin olduğu Avrupa ülkelerinde Türk kahvesinin de ideal bir kahve tercihi olacağını söylerken, Amerika’da yaygınlaşmasının tüm dünyaya ulaşmasını da kolaylaştırır görüşünü paylaşılıyor.

 

Processed with VSCO with a6 preset