By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Kabul et
Bodrum CityLife Güncel Haber SitesiBodrum CityLife Güncel Haber SitesiBodrum CityLife Güncel Haber Sitesi
  • Anasayfa
  • E-Dergi
  • Editörün Seçtikleri
  • Haber
  • Yaşam
    • Anne & Çocuk
    • Can Dostlarımız
    • Dekorasyon
    • Etkinlik
    • Güzellik
    • Kültür & Sanat
    • Magazin
    • Moda
    • Motorlu Araçlar
    • Travel
    • Vitrin
  • Gündem
    • Gayrimenkul
    • Spor
    • Şirket Haberleri
    • Teknoloji
  • Mekan Tanıtım
  • Gurme Dedektif
  • tr
    • en
    • de
    • ru
    • tr
Okuma: Ülkemizin %73.4’ü çölleşme tehlikesi altında
Paylaş
Yazı ÖlçüsüAa
Bodrum CityLife Güncel Haber SitesiBodrum CityLife Güncel Haber Sitesi
Yazı ÖlçüsüAa
  • Anasayfa
  • E-Dergi
  • Editörün Seçtikleri
  • Haber
  • Yaşam
  • Gündem
  • Mekan Tanıtım
  • Gurme Dedektif
Search
  • Anasayfa
  • E-Dergi
  • Editörün Seçtikleri
  • Haber
  • Yaşam
    • Anne & Çocuk
    • Can Dostlarımız
    • Dekorasyon
    • Etkinlik
    • Güzellik
    • Kültür & Sanat
    • Magazin
    • Moda
    • Motorlu Araçlar
    • Travel
    • Vitrin
  • Gündem
    • Gayrimenkul
    • Spor
    • Şirket Haberleri
    • Teknoloji
  • Mekan Tanıtım
  • Gurme Dedektif
Bizi Takip Edin
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
Bodrum CityLife Güncel Haber Sitesi > Blog > Haber > Ülkemizin %73.4’ü çölleşme tehlikesi altında
Haber

Ülkemizin %73.4’ü çölleşme tehlikesi altında

Gülçin Yeşilyurt
Son Güncelleme: 18 Haziran 2023 10:01
Gülçin Yeşilyurt
Paylaş
Okuma
Paylaş

TEMA Vakfı, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde, ülkemizin %73.4’ünün çölleşme tehlikesi altında olduğunun altını çizdi. Gıda güvenliğini sağlamak, iklim değişikliğine karşı dirençli olmak ve kuraklıktan daha az etkilenmek için çölleşme ile mücadelenin önemine dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin gayrisafi millî hasılasının (GSMH) %4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında %40’lara ulaşacağı öngörülüyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır” dedi.

Birleşmiş Milletler, bu yıl Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nün temasını “Kadının Toprağı, Kadının Hakları: Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini ve Arazi Restorasyon Hedeflerini Güçlendirmek” olarak belirledi. TEMA Vakfı bu önemli günde, çölleşme ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan göç krizinden en çok kadınlar ve çocukların etkilendiğini hatırlatarak arazi restorasyon çalışmalarının önemine vurgu yaptı.

“Afrika kıtası büyüklüğünde arazi varlığı tahrip oldu”

Çölleşmenin ana nedeninin insanın sebep olduğu arazi tahribatı ve toprak bozulumu olduğunu belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Dünyada arazi tahribatının boyutları ürkütücü seviyeye geliyor. 2019 BM Arazi Raporu’nda 30 milyon km2 yani yaklaşık Afrika kıtası büyüklüğündeki arazi varlığının tahrip olduğu dile getiriliyor. Bu tahribatın içinde dünyanın %45’ini ve dünya nüfusunun 3’te 1’ini oluşturan kurak alanlar önemli yer teşkil ediyor. Zor koşullara adapte olmuş fakat kırılgan bir ekosisteme sahip olan kurak alanlar dünya ekili tarım arazilerinin %44’ünü, canlı hayvan varlığının ise %50’sini barındırıyor. Gıda güvenliği açısından önemi tartışmasız olan bu alanların %20’sinde çölleşme görülüyor. Çölleşen arazilerin %87’sinde ise ana nedeni erozyon teşkil ediyor, iklim değişikliği ise süreci hızlandırıyor” ifadelerini kullandı.

“32 yılda 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım arazisini kaybettik”

“Çölleşme nedeniyle tarım topraklarında verimlilik azalıyor” diyen Deniz Ataç, “Toprak verimliliğinin azalması doğal olarak ekonomik kayıplara da neden oluyor. Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin gayrisafi millî hasılasının (GSMH) %4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında %40’lara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu durum; çölleşme, kuraklık, erozyon ve toprak bozulumu ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

Ülkemizin  %50.9’unun orta, %22.5’inin de yüksek derecede olmak üzere toplam %73.4’ünün çölleşme tehlikesi altındaki alanlardan oluştuğunu kaydeden Ataç, “Ülkemizde erozyon, çölleşme nedenlerinin başında geliyor. Tarım arazilerinin %39’unda, mera arazilerinin ise %54’ünde erozyon görülüyor.  Öte yandan büyüyen kentler verimli tarım arazilerinin azalmasına sebep oluyor. Tarım arazilerimiz, 1990-2022 yılları arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan, 23,9 milyon hektara geriledi. Bu da yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım alanının kaybedilmesi demek oluyor” diye konuştu.

“Kuraklığın sebep olduğu göç krizi en çok kadın ve çocukları etkiliyor”

İklim değişikliğinin kurak bölgeleri daha da kuraklaştırarak bölgedeki insanların yaşam koşullarını güçleştirdiğinin altını çizen Deniz Ataç, “İklim krizi sebebiyle dünyamızın ortalama sıcaklığı sanayi öncesi döneme göre 1.1°C artmış durumda. Sıcaklık artışı sebebiyle atmosfer dengesi bozulan dünyamızın birçok bölgesinde kuraklık başta olmak üzere çeşitli krizler baş gösteriyor ve insanlar doğup büyüdükleri evlerini bırakıp göç etmek durumunda kalıyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin yaptığı çalışmalara göre; kuraklık ve çölleşmenin neden olduğu göç krizinden en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Çalışmalarda kadınların çoğunlukla arkada bırakıldığı gözlemleniyor ve göç eden kadınların göç yollarında ciddi tehlikelerle karşılaştığı biliniyor. Yine aynı çalışmalar, çölleşme ve buna bağlı göç meselesinin toplumsal cinsiyet ekseninde ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor” diye konuştu.

Çözüm yine topraktan geçiyor

Çölleşme ve kuraklıkla mücadele için yine toprağı işaret eden Ataç, “Kısa vadeli çıkarlar ve kazançlar uğruna doğaya ve toprağa verilen zararların etkileri, ekonomik kayıplar, yokluklar ve göçler olarak sonuçlanıyor. Çözüm yine topraktan geçiyor. Bunun için arazi kullanım planlarının hazırlanması, kanunlarda yer alan orman, mera ve verimli toprakları başka amaçla kullanımı kolaylaştıran hükümlerin yürürlükten kaldırılması, erozyonla mücadele edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve tahrip edilmiş arazilerin eski haline getirilmesi yani restorasyon çalışmaları yapılması gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadele için de restorasyon çalışmalarının büyük önemi bulunuyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2030 yılına kadar tahrip edilmiş arazilerin %30’unda restorasyon çalışmalarının yapılması hedefleniyor. Gıda güvenliğini sağlamak, iklim değişikliğine karşı dirençli olmak ve kuraklıktan daha az etkilenmek için çölleşme ile mücadele büyük önem taşıyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır” dedi.

 

Bunları da Beğenebilirsiniz

Belediyeden Mavi Yelken Balığı ile İlgili Kamuoyu Açıklaması

Genel Sekreter Yılmaz, Bodrum’da Yatırımları İnceledi

Bodrum Cruise Port, Seatrade Cruise Awards 2025 finalinde

CHP’nin 102. Yılı Bodrum’da Düzenlenen Törenle Kutlandı

16. Uluslararası Muğla Yörük Türkmen Toyu Coşkuyla Gerçekleşti

Etiketler:çölleşmetemavakfı
Makaleyi Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp
Paylaş
Önceki Makale Didem Soydan X Fabrika ile Doğallık Plajda!
Sonraki Makale Siber zorbalığı engellemek herkesin ortak sorumluluğu    
- Reklam Alanı -
Ad imageAd image

Son Makaleler

Efsane The Godfather filmi, dev ekranda canlı müzikle yeniden hayat buluyor
Kültür & Sanat 11 Eylül 2025
Amerikan Spor Stili Doğanın Gücü ile Buluşuyor
Moda 11 Eylül 2025
Bahçeşehir Koleji Bodrum Kampüsü’nden İlk Mezunlar Buluştu
Yaşam 11 Eylül 2025
Gezici Da(Ya)Nışma Otobüsü ile Hizmet Ayağınıza Geliyor
Yaşam 11 Eylül 2025
Bodrum CityLife Güncel Haber SitesiBodrum CityLife Güncel Haber Sitesi
Bizi Takip Edin
© 2024 Bodrum City Life. Tüm Hakları Saklıdır. Ornitorenk Reklam ve Fotoğraf Hizmetleri
  • Anasayfa
  • Biz Kimiz
  • Blog
  • Künye
  • İletişim
  • Gerçekleşen Festivallerimiz
Welcome Back!

Sign in to your account

Şifrenizi mi unuttunuz?