İstanbul’un gastronomi ve kültür mirasının en önemli adreslerinden biri olan Markiz Pastanesi, uzun bir aradan sonra yeniden lezzet tutkunlarını ağırladı. Jumbo’nun ev sahipliğinde gerçekleşen bu özel davet, seçkin isimleri bir araya getirerek unutulmaz bir akşam yaşattı. Gazeteci Songül Hatısaru, Markiz’in tarihi hikayesini çeşitli anekdotlarla anlattı.
Beyoğlu’nun simgelerinden biri olan ve köklü geçmişiyle sanat, edebiyat ve gastronomi dünyasının buluşma noktası haline gelen Markiz, kurucusu Avedis Ohanyan Çakır’ın Paris’teki ünlü çikolata markası Marquise de Sevigne’den ilham alarak İstanbul’a taşıdığı eşsiz bir mekân. Zarif vitrayları, tarihi atmosferi ve ikonik tatlarıyla İstanbulluların hafızasında yer eden bu özel pastane, uzun bir aradan sonra Jumbo’nun organizasyonu ile yeniden gastronomi dünyasına katıldı.
Jumbo Genel Müdürü Hakan Zihnioğlu ise yaptığı konuşmada, “78 yıllık mirasımızla, yalnızca sofralara değil, aynı zamanda gastronomi dünyasına da değer katmaya devam ediyoruz. Markiz’in köklü geçmişine yakışan bir akşam düzenlemek bizim için büyük bir gurur. İstanbul’un lezzet hafızasında özel bir yere sahip bu mekânın yeniden hayat bulmasına tanıklık etmek çok anlamlı” dedi.
Berrak Barut, Arzu Kaprol, Hediye Güral, Banu Çarmıklı, İnci Aksoy, Ekin Çarmıklı, Zehra Neşe Kavak, Esra Ekmekçi, Ayşegül Çoruhlu, Aslı Kuseyrioğlu, Nilufer Bulut, Elif Çapçı, Zeynep Bora , Ekin Çarmıklı gibi cemiyet, sanat ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı davette, konuklar şef Cem Ekşi tarafından özel olarak hazırlanan lezzetlerle buluştu. Gecenin menüsünde közde kestane çorbası, İngiliz Roastbeef, Cavolo Ripieno ve gecenin ikonik tabağı olan istakozlu kuru fasulye yer aldı. Tatlı olarak ise Markiz’in nostaljik dokusunu yansıtan Krem Brûlée konuklara sunuldu.
Şef Cem Ekşi, gecenin özel menüsüyle ilgili olarak, “Markiz, geçmişin lezzet mirasını taşıyan bir hazine. Bugün burada, o nostaljik dokuyu hissederek, zamanın ruhuna uyan yemekler hazırlamak benim için büyük bir onurdu. Bu menüde, Markiz’in zarafetini ve tarihini modern dokunuşlarla yorumladık. Özellikle istakozlu kuru fasulye, klasik Türk mutfağını sofistike bir perspektifle ele aldığımızın en güzel örneklerinden biri oldu” dedi.
