Eskilerden Bir Bodrum Masalı…

Hani hepimizin aklında sosyal medya yazılarında mutlaka paylaştığı bir şey Ah o eski Bodrum nerede?

Bodrum’la ilk tanışmam 1990 yılında olmuştu Marmaris o zamanlar çok popülerdi. Bende İstanbul’dan oraya yerleşen bir arkadaşımda kalmaya gittim. Yaklaşık 1 ay çok güzel günlerdi. Sahillerde hiç yapılaşma yok birkaç site deniz halka açık eskiden orası da bir cennetti. Ve hep ağızlarda bir Halikarnas.. Şöyle muhteşem eğlence böyle muhteşem müzikler merak ettim bende atladık gittik… Güneşin doğuşu Halikarnas’tan izlemiştim çok etkilendim gencim İstanbul’da bile belki o zamanlar böyle bir gece klubü yok. Daha Pasha falan açılmamış vayy dedim bu bir rüya olmalı… Yani şunu anlatmaya çalışıyorum Bodrum her zaman popülerdi. Bunu o yıllarda Bodrumu keşfeden biri olarak söylüyorum. Her sene gelmeye başladık Annemlerle ilk gezimiz Turgutreis’e oldu girişti İngiltere de yaşayan bir ailenin oteli vardı ve tek idi.. Terastan baktığınızda uçsuz bucaksız bir mandalina bahçeleri miss gibi bir koku inanılmaz bir manzara ben o günlerini de gördüm. Akyarlar yolu bağlanmamıştı. Yol belli bir yere kadardı. Çok ama çok sakindi yolda arabamızın benzini bitti 2 saat tek araba geçmemişti. Öyle cep telefonu yok etrafta insan yok karanlık ışık yok. Ben Bodrum’un o günlerini de gördüm. Hangi birini anlatsam 1997 de geldiğimde İçmelerde bir dostumuzun evine gittik yol yoktu tepede bir villa lüks ama yolu yok arkası bomboş. Seneler sonra gittiğimde evi bulamadım. İlk uzun soluklu Bodrum maceram Gümüşlükte başladı her yaz Gümsan Sitesinin içinde 1+1 yerimiz vardı oraya gelirdik. Çalışıyorum ara tatiller bayramla birleşir 20 gün olurdu yoksa araba ile o yol çekilmez. Turgutreis, Gündoğan, Yalıkavak, Gümüşlük 6 yılım oralarda geçti. Her sene biraz daha cennetin değiştiğini görüyordum. Bodrum merkezde barlar sokağı yavaş yavaş yerini diğer esnaflara bırakmaya başladı. İlk adres Marina Yatch Clup hafif bir jazz eşliğinde saat 12 ye kadar oradasın sonra  Küba değişmez kalite bir orası için o yolu çekerdim. Gittiğimde Paper moon daki tüm tanıdık simalar orada olurdu hafifçe herkes selamlaşır geceye devam ederdik. Çok ama çok şık olurdu insanlar. Şortla bile gelse üstünde keten bir gömlek ayakkabılar yazlık ama belli ki Bodrum’a özel alınmış kadınların birbirinden şık adeta podyuma giden birer manken gibi oluşları hala aklımda. İşte Bodrum’un Masal zamanları. Hiç kavga yok, söylenen yok, kıskanan yok, Trafik yok, Pahalılık ne ilginçtir ki inanın o zaman bu kadar pahalılık yoktu…İstanbul’da bu tip yerlere gidip eğlenebilen herkes burada da aynı şartlarda eğlenebiliyordu. Ne değişti Bodrumda?? Görgü görenek değişti. Para el değiştirdi. Eski cemiyet insanları yaşlandı yerine gelenlerin hayata bakışları değişti eğlence kültürü değişti. Bodrum direnmeye çalıştı ben Kültür Sanatla anılmak istiyorum diye haykırdıkça Rant için dikilen binalarla güzelim sokakları bahçeleri begonvilleri değişti. Denize girilecek onlarca yer varken artık sadece belediye plajlarıyla yetinmek zorunda kalan yerli halkın isyanı ile hayat serbestliği değişti. Paran varsa gel yoksa burada yaşama mantığı ile ilk buraya gelip yerleşen o sakin hayatı seçen insanların huzurlu hayatları değişti. Sadece onlar değil şehirdeki tüm yaşam buraya geldi doğallık değişti, Küçük esnaf bitti Şubeli marketler cenneti oldu. Kahvecisi, Fast foodcusu geldi, yetmedi tüm İstanbul  yeme içme mekanları geldi yerli halkın rakı balık mekanlarını ezdi geçti. Salaş bir yer var hadi gidelim diye gelinen Bodrum. İstanbul’daki falan filan da gelmiş hadi gidip lüks sandalye masalarda binlerce lira verelim birde selfi çekelim oldu. Ve tabii binlerce mekan binlerce işletme vergiler merkeze hizmet belediyeye yüklendi. Ben 20 küsür yıldır Bodrum’da yaşıyorum. İstanbul’dan gelen arkadaşlarım artık beni unuttular aramıyorlar bile yani o kadar buralıyım artık.. Bende kendimi Muğlalı olarak görüyorum çok benimsedim artık buralardan kalkıp bir daha bir yere gitmem diyorum. Cennet varsa Muğla ve ilçeleridir diyorum. Tüm ülkemin her yeri cennet aslında yaşadığın yeri seversen orası senin cennetindir. Onu Cehenneme çeviren ise orada yaşayan insanlardır. Bodrum anlatmakla bitmeyecek kadar çok içerikli bir masal adeta ben şimdilik yılların birikimini yazarak başladım içimi dökmeye aklıma geldikçe yazacağım okuyan birileri olursa belki onlarında anılarıyla  masallarımız birleşecek ve ahh eski Bodrum ahhh diyeceğiz. Ama bu masal hep sürecek Zeki Müren’le Başladı ama kimle nasıl bitecek.. Bence hiç bitmeyecek anlatılacak yaşanacak dizileri çekilecek etkinliklerle sabitlenecek gelecek nesillere güzel şeyler bırakmak için çalışanlar da olacak onlara karşı çıkanlarda dedim ya masal bu daha çok şey yazılacak çizilecek…..

Gülay Ece Harmandaoğlu